Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmen çalıştırma usullerinden biri olan ve adeta eğitim hayatının ‘kanayan yarası’ olarak nitelendirebileceğimiz ücretli öğretmen sayısı ile ilgili şok edici bir bilgi paylaşıldı. Türkiye’nin en büyük kamu sendikalarından biri olan Türk Eğitim-Sen’den geldi.
2021 ve 2022 yılları arasındaki ücretli öğretmen sayısı ile ilgili konuşan Türk Eğitim-Sen, pandemi dönemi ile birlikte ücretli öğretmen sayısında büyük bir artış meydana geldiğini söyledi. Böylesine ‘istenmeyen ve mağdur edici’ bir istihdam biçiminin bu şekilde artış göstermesi eğitim camiasında bir hayli üzüntü ile karşılandı.
KAÇ ÜCRETLİ ÖĞRETMEN VAR?
Bugün bir veri paylaşan sendika, 79 ilde kaç ücretli öğretmen var? sorusuna yanıt verdi. Verinin 79 il ile sınırlı kalmasının nedeni ise Hakkari ve Bolu’nun bu soruya yanıt veren bilgileri vermeyi reddetmesi.
2022 yılında ücretli öğretmen sayısı 85 bin 513 olarak gerçekleşti.
Oysa bir önceki yıl ücretli öğretmen miktarı 69 bindi. Yani bu şekilde 16 bin kişilik daha artış göstermiş oldu.
Bu alanda İstanbul başı çekiyor. İstanbul’da ücretli olarak çalışan öğretmenlerin adedi 25 binden fazla. İstanbul’u 5 bin sayısı ile Ankara, 3 bin ile İzmir, 2 bin 285 ile Kocaeli takip ediyor.
Bu öğretmenlerin 34 bin 445’i eğitim fakültesi, 42 bin 75’i lisans mezunu, 8 bin 993’ü ön lisans mezunu. Haliyle sorunu en çok öğretmen olma hayali ile üniversite okuyanlar yaşıyor.
Bir diğer enteresan veri ise ücretli öğretmen adedinin norm kadro ihtiyacının altında olması. MEB’te şu an 115 bin 93 norm kadro açığı mevcut. Ücretli olarak çalışanların sayısı 85 bin. Bu noktada nasıl bir çarpık durum olduğu da gözler önüne seriliyor.
YA ATAMA YA HAK İYİLEŞTİRME
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde sözleşmeli ve sonrasında kadrolu olarak öğretmen olmak için eğitim fakültelerine giden veya lisans eğitimi üstüne formasyon alan sayısı her geçen gün artıyor. Son kanun ile öğretmenliğin bir çeşit kariyer mesleğine dönmesinin ardından öğretmenlik daha da cazip bir hale gelecek. Bu şekilde on binlerce kişinin alternatif, haklardan yoksun, düşük ücretli bir istihdam modelinde yer alması bir hayli üzücü. Hele ki konu öğretmenlik gibi kutsal bir meslekse.
Bu şekilde devam etmeyeceği aşikar. Bakanlığın sayıları on biner artan bu kişilere daha çok hak ve ücret vermesi veya bu istihdam modeli yerine atamaları bir hayli arttırması gerekiyor.