Türkiye’de kitap okuma oranı Japonya’dan düşük mü? Bir efsaneyi daha yıkıyoruz!

Japon halkı, başta ülkemiz olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde saygı gören bir halk. Pek çoğumuz internet üzerinde Japonların saygılı, çevreye duyarlı, kültürlü insanlar olduğuna dair yazılar okuyoruz. Japonların iş ahlakı ve çalışma azmi de sıkça övülüyor. Bu övgüler içinde yine pek çoğumuz ‘Japonların okuma alışkanlıkları‘ ile ilgili bir çok söylenti duyuyoruz. Japonların bulduğu her fırsatta okuduğunu, metro ve otobüslerde sürekli ellerinde kitap olduğu da arkadaş ortamlarındaki sohbetlerde sıkça yer alıyor.

Japonların okuma alışkanlıklarına ilişkin söylenegelen bu bilgiler zaman zaman kendi halkımızın okuma alışkanlıklarına getirilen eleştirilerde de kullanılır. Türk insanının az okuduğu, oysa Japonların her fırsatta okuduğuna dair sohbetleri sizler de sıkça duyarsınız. Gelişmişlik oranına referans vermek adına kullanılan bu örnek ise kesinlikle ‘doğru değil‘. Son yapılan araştırmalarda Türkiye’de okuma oranları yine çok yüksek değil. Fakat ‘kendimizi ezmek’ adına örnek gösterdiğimiz Japonlar bizden çok daha az okuyor.

JAPONLARDAN DAHA ÇOK OKUYORUZ

İndy100, The Independent Gazetesi ve Statica tarafından dünyanın bir çok ülkesinde yapılan okuma alışkanlıklarına baktığımızda, insanların kitap başında en çok ‘saat geçirdiği’ ülke Hindistan. Hintliler haftada 10 saat 42 dakikalarını kitap okumaya harcıyor.

Türkiye’de bu süre 5 saat 54 dakika. Yazımıza konu olan ve sıkça kendimizle kıyas ettiğimiz ve övdüğümüz Japonlar ise sadece 4 saat 6 dakikasını kitap okuyarak harcıyor.

İşin bir diğer garip yanı, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere (UK) gibi gelişmiş ülkelerden de daha çok okuduğumuz gerçeği. Keza dünyadaki hiç bir gelişmişlik ölçütünde yer almayan Tayland da okuma oranlarında ikinci sırada.

Kaynak: https://www.indy100.com/discover/the-countries-that-read-the-most-books-7348401

TÜRKİYE’DE İYİYE GİDİŞ SÖZ KONUSU

Türkiye’de genel kanının aksine kişi başına düşen kitap sayısı ve kütüphane alışkanlıkları 2000 sonrası büyük artışlar gösterdi. Basılı yayın sayısı, kişi başına düşen kitap sayısı, kütüphane sayısı gibi göstergeler özellikle 2000 ila 2015 arası hızlı bir yükseliş göstermiş durumda.

Örneğin Doğruluk Payı sitesine göre Türkiye’de yıllara göre kişi başına düşen basılı kitap sayısı şu şekilde;

2017 ve sonrasına dair sağlıklı veri bulunmamasının nedeni akıllı telefonların yaygınlaşması ve e-kitap kavramının giderek yaygınlaşması olarak yorumlanıyor.

Kütüphaneye giden sayısında ise yıl yıl artış grafikte olduğu gibi görülüyor;

BİR KISMA HALA ULAŞMIYOR

Tüm bu olumlu tablonun içerisinde maalesef kötümser tablolar da mevcut. Türkiye’de okuma alışkanlıklarına ilişkin tüm göstergelerin arttığı bir gerçek. Fakat hala kitap ile buluşamayan kalabalık kitleler büyük oranda mevcut. Her ne kadar gelişen ve değişen dünya ile birlikte bu oran günden güne düşse de, kitap okuma alışkanlığı edinmemiş olan kişilerin sayısı hala çok yüksek.

Bu konuda dönem dönem araştırmalar yapan  Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma (OKUYAY) Platformu, 2008 yılında hiç kitap okuma alışkanlığı olmayanların oranını yüzde 70 bulurken, 2019’da yaptığı araştırmada aynı göstergede oranı yüzde 36 oldu.

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et