Orhan Pamuk Kimdir – Sayın okur, biliyoruz ki Türk edebiyatı bir derya, deniz. Dünya çapında ün salmış, birçok ödül almış, literatürde çığır açmış yazarlarımız, eserlerimiz bulunuyor. Ben, Türk edebiyatı okuyan bir son sınıf öğrencisi olarak bir kısmına hâkimim. Sizlerle birlikte Türk edebiyatı dendiğinde akla ilk gelen yazarları ve eserleri tanıyacağız.
Bu hafta Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’u ve en önemli yapıtlarını göreceğiz. Keyifli okumalar…
Orhan Pamuk Kimdir?
Orhan Pamuk, 1952 yılında İstanbul- Nişantaşı’nda dünyaya geldi. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak en iyi yerlerde eğitim gördü. Lise öğrenimini Robert Koleji’nde tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde öğrenim gördü. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünden mezun oldu (1976). 1977-1979 yılları arasında aynı yerde yüksek lisans yaptı. 1982’de Aylin Türegün ile evlendi. Bu evliliklerinden Pamuk’un hayatında köklü değişikliklere sebep olan ve en önemli kişi olarak yer edinen kızı Rüya dünyaya geldi (1991). Yirmi yıl sürdürdüğü evliliğini 2002’de sonlandırdı. Üç yıl New York’ ta yaşadı. Bunun dışında hep İstanbul’da idi.
Resimle arası çok iyi olan yazar, edebiyata olan tutkusunu takip ederek romancı olmaya karar verdi. Günün 10 saati yazmaya ve okumaya gayret etti. Kendini en iyi ifade edebileceği alanın edebiyat olduğuna inandı, yazarlığı meslek edindi. Daha çok romancı kimliğiyle tanınır. Bunun dışında anı, deneme, senaryo gibi türlerde de eserler vermiştir.
Önemli Eserleri
Orhan Pamuk Kimdir – İlk romanı olan Cevdet Bey ve Oğulları (1982) ile Orhan Kemal Roman Armağanı’nı aldı. Bu roman biçimde yenilikçi, içerikte ise gelenekseldir. Tüccar bir ailenin tarih ekseninde gelişimini, yani Türk modernleşmesini anlatmaktadır. Romanın zamanı 1905-1970’li yılları kapsar. Üç bölümdür. Yazar bu romanda ayrıca Thomas Mann’ın Buddenbrook Ailesi‘nden etkilenmiştir.
İkinci romanı Sessiz Ev (1983) yayımından bir yıl sonra Madaralı Roman Ödülü’ne layık görüldü. Kitabın Fransa’da çıkan çevirisiyle de 1991’de Avrupa Keşif Ödülü aldı. Roman, bir haftalık bir zaman dilimini kapsar. Yazar yeni bir üslup dener. Üç kardeşin düşünceleri ekseninde babaannelerinin İstanbul yakınlarındaki evini ziyaret etmeleriyle dağılmakta olan bir ailenin hikâyesi anlatılır. Kahramanların bakış açısıyla yazılmıştır.
1985 yılında çıkan romanı Beyaz Kale, yazarın ilk postmodern romanıdır. Gerçek ile kurmaca iç içedir, edebiyatı bir oyun gibi görerek okuru düşünmeye sevk eder ve çok katmanlı bir yapısı vardır. 17.yüzyılda geçen roman, Venedikli bir köle ile kendisine çok benzeyen saraya mensup Hoca’nın arasında geçenleri anlatır. Birbirleriyle çatışmaları, ihtiyaç duymaları, birleşmeleri ve birbirlerinin yerine geçmeleri, romanın genel eksenini oluşturur. Yazar, iki farklı kültürü de kucaklar ve roman 11 bölümden oluşur.
Kara Kitap adlı romanı (1990) postmodern eserlerinden biridir. Çok katmanlıdır, kurmacadır, yazar okur ile oyun oynuyor gibidir. New York Times, “Doğu’da bir yıldız daha yükseldi” sözleriyle değerlendirdi. Kitap belli başlı tüm Batı dillerine çevrildi. İki kısımdan oluşur. Galip’in onu terk eden eşi Rüya’yı ve kuzeni Celâl’i aramasını konu edinir. Aynı zamanda Galip’in yazar olma sürecini anlatır. Karakterlerin düşüncelerine bilinç akışı ile yer verilir.
Yeni Hayat (1994), “Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” cümlesiyle başlar. Okuduğu bir kitaptan oldukça etkilenen bir üniversite öğrencisi olan Osman, bu kitap dolayısıyla bir yolculuğa çıkar. Yolculuk, onun değişimini yansıtır. Aynı zamanda arka planda toplumun değişimi ve dönüşümü işlenir. Âşık olur, İstanbul’dan ve öğrencilikten uzaklaşır, otobüs yolculukları yaparak oradan oraya savrulur. Ölüm, kaza, yazgı, rastlantı, taşralılık, eziklik, zaman ve ikinci sınıf vatandaş olmak gibi tema ve izleklerin ele alındığı romanda varoluşun anlamsal sorgulamaları hissedilmektedir.
Altıncı romanı olan Benim Adım Kırmızı (1998) ile yazar Nobel Ödülü’nün sahibi olmuştur. Pamuk, bu eseri için “en renkli ve en iyimser romanım” demektedir. Fransa ve İtalya’da yılın kitabı seçildi. Uluslararası IMPAC Dublin ödününe layık görüldü. Roman 1592 yılının karlı dokuz gününü kapsar. Doğu-Batı sorunsalı üzerine kurulan roman, feminizm, mahalle baskısı, ekonomik problemler, aşk, cinsellik, sanat gibi temaları da barındırır. Babası nakkaş ustası olan Şeküre ve padişahın yaptırttığı kitaba Frenk resimleri yapanlardan birinin öldürülmesiyle evine gelen Kara, romanın ana karakterlerindendir. Kitaptaki her karakter kendi dilinde konuşur: Köpek, at, katil, ağaç, para, ölüm… Roman, 59 bölümdür ve çok katmanlı bir yapısı vardır.
Yazarın diğer romanları: Kar (2002), Masumiyet Müzesi (2008), Kafamda Bir Tuhaflık (2014), Kırmızı Saçlı Kadın (2016), Veba Geceleri (2021).
Yazımı Orhan Pamuk’un bir sözüyle sonlandırmak istiyorum: “Yazmak, yaşanmamış hayattan intikam almaktır.”
Yazarın hayatı, eserleri hakkında merak ettikleriniz ve daha fazlası kendi web sitesinde mevcuttur. (http://www.orhanpamuk.net/)
Yazar-ELİF TÜMER/ Yeni Eğitim Dergisi Türkçe-Edebiyat Sayfaları Editörü www.yeniegitimdergisi.com
OKUMA PARÇASI
Kafamda Bir Tuhaflık Romanından…