Öğretmenlik Meslek Kanunu incelemesi | Daha İyisi İçin 10 Samimi Eleştiri

Eğitimcilerin yıllardır dile getirdikleri ve 2018 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı, Eğitim Bilimci Prof. Dr.Ziya SELÇUK hocanın deklare ettiği 2023 eğitim vizyonu belgesinde yer bulan öğretmenlik meslek kanunu, nihayet bu yılın son gününde Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Ak Parti tarafından kanun teklifi şeklinde Meclis Başkanlığına sunulduğu Yeni Eğitim sitemizden de paylaşılmıştı. Şimdi sizlerle öğretmenlik meslek kanunu incelemesi üzerine ufak bir sohbet yapalım.

Milli Eğitim Şura Üyesi PDR Uzmanı İsmail Akbıyık Yazdı…

1973 tarih ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda öğretmenlik mesleği, ihtisas meslek; yani kariyer meslek olarak tanımlanmış, ancak bu genel kanun dışında, böylesine özel bir kanun, bir türlü çıkarılamamıştı.

Önümüzdeki aylar içinde muhtemelen yasalaşması beklenen öğretmenlik meslek kanununu ile ilgili teklif metnini bu yazımızda değerlendirmeye çalışacağız.

Öğretmenlik Meslek Kanunu incelemesi

Bizden Demesi…

Eğitimciler, eğitim alanında faaliyet gösteren sendikalar, sivil toplum kuruluşlarının ve bilim adamlarının değerlendirmelerine genel olarak baktığımızda, önemli, aynı zamanda da yapıcı eleştirilerin yapıldığını görmekteyiz.

Öğretmenlik gibi özel ihtisas isteyen ve ülkenin geleceğini çizen bir meslek grubunun, meslek kanununda kapsayıcı ve ihtiyaçlara cevap verir şekilde olması beklenmektedir.

Öğretmenlik meslek kanunu incelemesi için teklif metninin bir değerlendirmesini yapıp, yasa yapıcıların ve eğitim kamuoyunun istifadesine sunuyoruz:

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU İNCELEMESİ

1-Öğretmenlerin mesleğe girişinden sonra adaylık süreci sonucunda adaylık kaldırma sınavı yapılmaktaydı. Bunun kaldırılması olumlu olmakla birlikte, öğretmenlilerin akademik yeterliliklerini geliştirmek için farklı konularda, pedagojik ve mesleki boyutlarda niteliklerini artırıcı eğitim almaları gerektiğine ilişkin bir hükmün bulunmamasını eksiklik olarak değerlendirmekteyiz.

2-Sözleşmeli öğretmenlere bir takım haklar sağlanmış gibi gözükmekle birlikte, öğretmenlik mesleğinin istihdam şekli “kadrolu, sözleşmeli ve ücretli” şeklinde çeşitlendirilmiştir; bu tür bir ayrışma, çalışma barışını bozmakta, verimliliğin esas olduğu bu meslekte motivasyonu olumsuz etkilemektedir.

3-Öğretmenliğin kariyer meslek olarak düzenlemesi 2005 tarihinde yapılmıştı ancak bu uygulama sekteye uğramış tam anlamı ile işlevsel olamamıştı. Bu yasa teklifi ile uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik gibi kariyer basamaklarının süre ve maddi imkanlar açısından düzenlenmesi olumlu olmakla birlikte, sınav vb. uygulamaların objektif ve amacına uygun şekilde icra edilmesi önem arz etmektedir.

4-Tüm meslek gruplarında olduğu gibi öğretmenler de emeklilikte 3600 ek gösterge düzenlemesini beklemekteydi. Bu yasa teklifi ile birinci dereceyi hakketmiş öğretmenlere 3600 ek göstergenin verileceği düzenlenmiş ancak bunun 2023 yılında yürürlüğe gireceğini içeren sekizinci madde ise şaşırtmıştır. Şu anda bu hakkın verilip, emekli olmayı düşünen yüzbinlerce öğretmen bulunmaktadır.

5-Mülakat sisteminin objektifliği ile ilgili hayli bir eleştiri yapılmakta iken mülakatın kaldırılması yönünde bir maddenin bulunmayışı sendikaların, sivil toplum örgütlerinin ve öğretmen adaylarının tepkisine neden olmuştur.

6-Ödül ve disiplin hükümlerine yer verilmesi gerektiği vurgulanmasına rağmen, yasa metninde bu hükümlerin olmayışını da bir eksiklik olarak değerlendirmekteyiz. Ödül ve disiplin hükümlerinin objektif kriterlere bağlanması eğitim camiasını rahatlatır ve motivasyonu düşürücü eleştirileri ortadan kaldırır, diye değerlendirmekteyiz.

7- Bu yasa teklifinde, öğretmenin dini inanç ve düşünce özgürlüğüne ilişkin olarak mesleki ve özel hayatını tehdit eden, onun özgürce öğretmenlik yapmasını engelleyecek sözel, davranışsal veya sosyal şiddetten korunmasına yönelik maddelere yer verilmeliydi. Ayrıca ona gelebilecek her türlü şiddet ve bunun sonuçları ile ilgili bağlayıcı hükümlere yer verilebilirdi. Bunun, öğretmenlerin mesleklerini icra ederken kendilerini güvende ve mesleklerinin onurlarının korunması açısından önemli olduğunu değerlendirmekteyiz.

8-Öğretmenlik mesleği sadece devlette icra edilen bir meslek değildir. Özel sektörde de çalışan öğretmenler bulunmaktadır. Bu öğretmenlerle ilgili yasada bir hükmün olmayışı kanunun eksik yönü olarak değerlendirilebilir. Bunun yanında Milli Eğitim Bakanlığı dışındaki bakanlıklarda da öğretmen kadrosu ile görev yapan öğretmenlerin de durumunun gözden kaçırıldığı görülmektedir.

9-Türkiye’de eğitim yöneticiliği bir sorun olarak gözükmekte ve yıllardır bir türlü çözülememektedir; aslında profesyonel bir meslek olması gereken eğitim yöneticiliği ne yazık ki öğretmenlere verilen ikincil bir görev ötesine geçememiştir. Yetiştirilmeleri, özlük hakları, sorumlulukları bir türlü netliğe kavuşturulmamıştır. Bu yasa teklifinde eğitim yöneticiliği ile ilgili hükümlerin olmayışı büyük bir eksiklik olarak görülmektedir. Bununla ilgili çalışma yapılmaz ise nitelikli ve vizyoner eğitim yöneticilerinin veya akademik liderlik özelliği olan yönetici yetiştirilmesi çok zor görünmektedir.

10-Ögretmenlerle ilgili; istihdamında güçlük çekilen yerlerle ilgili bir çalışma yapılıp istihdamında güçlük zammı ve yıpranma payı noktasında bir hüküm konmalıydı, diye düşünmekteyiz.

Öğretmenlik meslek kanunu incelemesi ve Diğer Değerlendirmeler…

Bu bilgiler ışığında eğitim alanında çalışma yapmış, eğitim bürokrasisi içerisinde yer almış değerli eğitimciler de yasa teklifi üzerinde paylaşımlarda bulunmuşlardır.

Bunlarla ilgili öne çıkan değerlendirmeleri özetlediğimizde;

Bir meslek kanununun en azından o mesleği icra edenlerin hak ve sorumluluklarını, niteliklerini istihdamını yetişme, özlük haklarını, yasal yükümlülüklerini kapsaması gerekir.

Diğer bir değerlendirme de eski Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı yapmış bir akademisyen den gelmişti.

O da öğretmenlik meslek kanunun bu hali ile geçmesi durumunda bazılarına şarta bağlı sınırlı bir maaş artışı sağlama dışında mesleğe hiçbir katkısı olmayacağı gibi çalışma barışını da bozacaktır; böyle bir meslek kanunu olmaz, tepkisini dile getirmiştir.

Genel olarak bakıldığında sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve eğitim alanında yıllarca çalışma yürütmüş akademisyenlerin görüşleri “öğretmenlik meslek kanunu çıkartılmalı, ancak bu kanun teklifi ile bunun yetersiz olduğu, bu teklifin yalnızca öğretmen kariyer basamaklarını ölçütlerini belirleyen bir yasa olacağını, bunun yerine TSK ve Hakim ve Savcı gibi meslek gruplarına ait personel kanunları gibi kapsayıcı, ihtiyaçlara cevap verici şekilde olmasi gerektiği” görüşü ağır basmaktadır

Son olarak temennimiz bu kanun teklifi mecliste görüşülürken olgunlaştırılıp, kamuoyundan gelen teklifler ve öneriler ışığında kapsam alanının ve içeriğinin genişletilmesi ve istenen şekilde yasalaşması.

Yeni bir yazımızda buluşmak dileğiyle sağlıcakla kalın.

Yazar – İsmail AKBIYIK / http://www.yeniegitimdergisi.com

Bir Cevap YazınCevabı iptal et