Daha 2020 yılı başına kadar “Pandemi” kelimesine yabancıydık. Zaten sağlıkla ilgili yabancı bir kelime “pandemic”… Türkçesi “neredeyse kontrolden çıkmak üzere ve çok yaygın olan salgın hastalık” anlamına geliyor. Pandemi en çok neyi etkiledi? diye sorarsak elbette ‘eğitim‘ deriz.
Pandemi nedeniyle, hastalıklara olan hassasiyet bilincimiz artsa da her alanda kayıplarımız oldu. En büyük kayıplarımız ise yerini hiçbir zaman dolduramayacağımız, vefat eden sevdiklerimiz oldu.
Pandemi nedeniyle kaybettiğimiz bazı maddi kayıplarımızın elbet telafisi olacaktır. Bu kayıplar ticarette, tarımda, eğitim-öğretimde velhasıl her alanda oldu. Ama eğitimde de kayıplar oldu; ders kaybı, zaman kaybı, bilgi ve konu öğrenme kaybı yanında, en dramatik olanı ise öğretmenlerimizden vefat edenler oldu. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.
Pandemi Krizi Eğitim Fırsatına Nasıl Dönüştü?
Öğretmenlerin Etkisi
Kovit-19 salgınına olumlu açıdan baktığımızda bu vesileyle eğitim alma fırsatları oldu.
Eğitim fakültelerinde, hizmetiçi eğitimlerde gördüğümüz bütün bilgileri/bildiklerimizi revize etmek “zorunda” kaldık.
Sınıf yönetimi, yönetim /yönetişim, aktif öğrenme/öğrenci merkezli öğrenme, öğrenme şekilleri hepsi teoride kaldı.
Pandemi ile eğitimde yeni bir hal vardı, yönetici ve öğretmenler de bu yeni duruma ayak uydurmak zorundaydılar; ayak uydurdular.
Öğretmenlerimiz içerisinde, azınlıkta da olsa, teknolojiye uzak duran bir grubumuz vardı. Pandemi ile bu gruptaki öğretmenlerimiz dahil, bütün öğretmenlerimiz teknolojiyi eğitimde kullanmayı, bilgiye erişimi bu süreçte başardılar.
Bundan önceki süreçte, Fatih Projesi kapsamında bütün okullara etkileşimli tahtalar kurulmuş olsa da, öğretmenlerden bu etkileşimli tahtaları kullananların oranları yeterli oranda değildi. Pandemi döneminde, aktif olarak görev yapan öğretmenler, EBA ve benzeri platformlar üzerinden canlı dersler ile bu alanda yetkin hale geldiler. Aynı zamanda öğretmenler bütün halinde EBA’yı keşfettiler, başardılar.
Yönetici/öğretmenler, bu süreçte velilerin eğitim sürecine katılmalarında büyük başarı gösterdiler. Online yaptıkları veli toplantıları, toplantıya velilerin katılımlarını sağlamakta başarıları takdire şayandır; aynı zamanda veli eğitimleri de bunlara dahil.
Veli toplantılarını online idare etmek ve tartışmalara ve yanlış anlaşılmalara fırsat vermemek konusunda öğretmenlere düşen çok görev vardı ve bunu başardılar.
Öğretmenler Alkışlanmalı
Bu bakımdan öğretmenlerin gayretlerini, başarılarını tebrik etmemek olmaz. Öğretmenlerde bulunan liderlik özelliği, pandemide ön plana çıkmış öğretmenlerimiz, bu özelliğini her duruma uyum sağlayacağını göstermiştir, başarmıştır.
Öğretmenler, uzaktan eğitimde derslerini sadece öğrencilere değil, öğrencilerle ile birlikte aile fertlerine de anlattıklarından öğretim kısmında olmasa da eğitim kısmında başarılı oldular. Hem de bilgisayarın diğer ucunda kim ve ya kimlerin olduğunu bilmeden ders anlatarak…
Uzaktan Sınıf Yönetimi En Zorlayıcısıydı!
Öğrencilerin görüntüleri kapalı, sesleri kapalı ama siz ders yapıyorsunuz. Anlatılması zor bir sınıf yönetimi şekli… Öğretmenler sadece dersler ile ilgili değil, uyarılarında da kullandıkları kelimeleri seçmek zorunda kaldılar. Ders yönetiminin neredeyse kontrolü öğrencilerinde olduğu dönemde derslerinde başarılı oldular.
Öğretmenler, Pandemi süresince okul idarelerinin, sürekli takip, bilgi talebi canlı dersler atama ve istatistiki bilgi istekleri karşısında hem bunaldılar. Bu süreçte, yaptıkları çok sayıda işler görev tanımlarına olmadığı halde fedakarca yaptılar. Hatta öğretmenlerin bir çoğu, kendi idareleri tarafından yaptıkları işlerin ve fedakarlıkların takdir edilmemesine rağmen, kurum kültürüne önemli katkı sağladılar, başarılı oldular.
Pandemide öğretmenler, kendisine işini öğreten, eğitimci olmadığı halde eğitim alanında her konuda bilgisi ve tavsiyesi olan insanları idare etme konusunda çok başarılı oldular, onları eğittiler.
Psikolojik baskılara maruz kalan öğretmenlerimiz de oldu. “Okulların pandemide kapalı olmasının nerdeyse sorumlusu öğretmenler” diyecek bir kesim oluştu. Evde bilgisayarın başına çocuğunu oturtup dersleri takip ettiremeyen, evde çocukları ile iletişim kurma becerisi gösteremeyenler, eşleri ile kavgalı, komşuları ile mahkemelik tipler tarafından; ama öğretmenler bunlarla başa çıkmayı başardılar.
Öğretmenlerin de İnsan Olduğu Hatırlandı
Öğretmen aynı zamanda evlattır, annedir, babadır…
Öğretmenlerin pandemide onlara karşı da sorumlukları vardı; evde yaşlısı olan, hastası olan, ilgiye ihtiyacı olanlar da vardı.
Gurbette olan öğretmenler de vardı. Pandemide öğretmenler her şeye rağmen hiçbir mazeret üretmeden amasız görevlerini yapmışlardır. Eksikler yok mudur elbet vardır. İnsanın olduğu yerde eksikte olur hata da olur. Olmaması eksikliktir.
Tüm öğretmenlere teşekkür etmeliyiz. Bunu görüp -öğretmenler ve personelin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Başarı Belgesi ile ödüllendirilmesi çok yerinde bir karar olmuştur. Bu karardan ve Pandemi öncesi, okullarda internet ve altyapı eksikliğinin gideren Fatih Projesinden dolayı Bakanlık da teşekkürü hak etmiştir.
Sadece sağlıklı günlerin öğretmeni değil, pandemi günlerinin gazisi olmuş öğretmenlere da sahip olan bu milletin ve bu Bakanlığın sırtı yere gelmez!
Sağlıklı günler dileğiyle…
OSMAN TEĞİŞ / EĞİTİMCİ/osmantegis@hotmail.com