Müzik – Müzik Eğitimi Alan Öğrenciler Akademik Olarak Daha mı Başarılı?

Müzik – “Duyguların dili, ruhun besini” mottosu Müziğe aittir. Aynı zamanda müziğin, her düzeyden öğrencinin, pek çok derste, başarısını yükseltmeye yaradığının da farkında mısınız?

Ama sözünü ettiğimiz müzik, kulaklıkları takıp dinleme tarzında ilgi duyduğumuz bir müzik değil; herhangi bir enstrümanı çalma tarzında ilgilenilen bir müzikten söz ediyoruz.

Yapılan son araştırmalar, bir müzik enstrümanıyla ilgilenen lise öğrencilerinin Fen, Matematik ve İngilizcede önemli ölçüde daha yüksek puan aldıkları belirlendi.

Araştırmacılar öyle düşünüyor; öğrenciler müziği gerçekten çalmaya çalışırlarsa (sadece dinlemiyorlarsa) daha fazla başarı elde edebilirler.

Journal of Educational Psychology’de  yayınlanan yeni bir araştırma,  müzik aleti çalan lise öğrencilerinin Fen, Matematik ve İngilizce sınavlarında müzik eğitimi almayan akranlarına göre, önemli ölçüde daha yüksek puan aldığını  bildiriyor.

Yazarlar, 110.000’den fazla Kanadalı öğrencinin akademik performansına ve müzik eğitimine katılımına (yani alınan müzik derslerinin sayısı) baktı ve bu, çalışmayı türünün en büyüğü haline getirdi.

Bu Başarıya Şarkı Söylenir!

British Columbia Üniversitesi’nde müzik eğitimi profesörü ve araştırmanın kıdemli yazarı Peter Gouzouasis, yirmi yılı aşkın süredir müzik eğitiminin akademik başarı üzerindeki etkilerini araştırıyor.

Lise boyunca üç veya dört müzik dersi almış olan yüksek ilgi gören müzik öğrencilerinin, müzik dersi almamış akranlarına kıyasla İngilizce, fen ve matematik becerilerinde bir yıl önde olduğunu buldu.

Diğer araştırmalar  daha önce daha iyi öğrencilerin müzik dersi almaya daha yatkın olduklarını, bu nedenle müzik katılımına bakılmaksızın akranlarından daha iyi performans gösterme olasılıklarının daha yüksek olduğunu bildirmişti.

Ancak Gouzouasis, ekibinin bulgularının “bir fenomen” olduğunu öne sürüyor; müziğin kendisinde öğrencilere fayda sağlayan özel bir şey olduğunu ısrarla vurguluyor.

Gouzouasis’in çalışmasında, müzikli ve müziksiz öğrenciler arasındaki sınav notlarındaki farklılıklar, yedinci sınıftaki benzer sınavlarda önceki akademik başarılarından bağımsız olarak tutarlıydı.

Cinsiyet, etnik köken ve sosyoekonomik durum veya ailenin gelir seviyesi gibi diğer değişkenler de bir fark oluşturmadı.

Müziğin Matematiği veya Matematiğin Müziği!

Müzik derslerinin genel olarak akademik performansa yardımcı olduğu görülmesi, Gouzouasis ve meslektaşlarının ortaya çıkardığı tek şey değildi.

Ayrıca, yüksek müzik notları ile yüksek matematik başarısı arasında öngörücü bir ilişki gördüler. Yani müzik derslerinde yüksek notlar alan öğrenciler matematikte de daha başarılı olma eğilimindeydiler.

Bununla birlikte, yüksek puan alan matematik öğrencileri, müzik derslerinde mutlaka daha iyi performans göstermiyorlardı, bu da müziğin başarılarına yardımcı olmak için benzersiz bir şey yaptığını öne sürüyordu.

Müzik öğrencileri, okul performanslarına yardımcı olabilecek çeşitli öğrenme süreçlerine katılırlar.

Müzik notalarını okumayı öğrenen bir çocuk, el-göz koordinasyonunu geliştirmeyi, dinleme ve takım becerilerini geliştirmeyi ve uygulama disiplini geliştirmeyi daha kolay öğrenirler. 

Gouzouasis, “Grup, orkestra ve konservatuar müzik derslerinde öğrenilen bazı becerilerin, ergenlerin okuldaki öğrenimine çok geniş bir şekilde aktarılması muhtemeldir” diyor.

Müzik öğreniminin nasıl daha iyi notlara aktarıldığı, araştırmacıların araştırmaya devam ettiği bir konu.

Bunları bu çalışmada keşfetmemiş olsa da, Gouzouasis’in birkaç teorisi var.

İşitsel korteks ve Heschl’s Gyrus’un (beynin birincil işitsel korteksi içeren bir bölümü) yapı ve işlevindeki değişikliklerin başka görevlere dönüşebileceğini düşünüyor.

Ayrıca, müzikle ilgilenmek “dinleme” becerilerine veya “hayal etme” yeteneğine bilişsel faydalar sağlayabilir.

Gouzouasis ve meslektaşları, ayrıca enstrümantal ve vokal müziğin etkisine bağımsız olarak baktılar; çünkü bu müzik türlerindeki öğrenciler farklı öğrenme süreçlerine sahipler.

Vokal öğrencileri, örneğin bir enstrümanın nasıl çalınacağını veya müzik notalarının nasıl okunacağını öğrenmezler. 

Hem vokal hem de enstrümantal icracılar, müzikal olmayan akranlarından daha iyi performans gösterdi.

Bununla birlikte, müzikle uğraşanlar arasında, enstrümantal müzik alan öğrenciler, vokal çalışmalarına katılanlardan daha yüksek puan aldı. 

Yazarlar, enstrümantal müzik eğitiminin daha yüksek taleplerinin bu öğrencilerde daha fazla bilişsel gelişime yol açtığını düşünüyor.

Sonuçları Genelleyebilir miyiz?

Çalışma Kanadalı öğrencilerden alınan veriler kullanılarak yapılmış olsa da, yazarlar sonuçların başka yerlerde de tutarlı olacağını tahmin ediyorlar.

Gouzouasis, “Bulgularımızın kalıpları, özellikle enstrümantal müzikte ve zaman içinde birçok yıl süren müzik ilgisinin, akademik başarı ve okuldaki akademik katılımın birçok yönünde somut farklılıklar şeklinde bilişsel faydalar sağladığını açıkça gösteriyor,” diyor Gouzouasis.

Öyleyse, çocuklarınıza akademik olarak destek vermek istiyorsanız, belki de müzikle yüzleşmenin zamanı gelmiştir.

Yazarlar ayrıca bulgularının okul yöneticilerini sınıfta daha fazla müzik eğitimini desteklemeye teşvik edeceğini umuyorlar.

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et