Sanayisi her geçen gün büyüyen Türkiye’de üzerine durulan alanlardan biri de mesleki eğitim. İyi bir meslek sahibi olmak isteyenlerin tercih ettiği ve yöneldiği meslek eğitim konusunda ilk müjde geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelmişti. Erdoğan’ın ardından Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de mesleki eğitim ile ilgili yapılanları anlattı.
Sabah Gazetesi’ne konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mesleki eğitimde özellikle işverenlerin sırtına yük binmeyecek şekilde planlar yaptıklarını ifade eden Özer;
“Mesleki eğitim, hem işveren hem de mesleki eğitim merkezinde eğitim alan gençlerimiz için çok daha cazip hale getiriliyor. Ülkemizde işgücü piyasasının büyük çoğunluğunun ihtiyacı mesleki eğitim merkezlerinden rahatlıkla karşılanabilir ve genç işsizlik oranı düşürülebilir” dedi.
TURİZM’DE MESLEKİ EĞİTİM
Oteller ile ilgili bir müjde de veren Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yakın zamanda otellerde mesleki eğitim merkezi kuracaklarını ve bu şekilde 25 bin gencin hem mesleki eğitimini, hem de istihdamını garanti altına alacağını söyledi.
Mesleki eğitimin özellikle iş gücü piyasasında bir çok sorunu çözeceğini vurgulayan Milli Eğitim Bakanı Özer;
“İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştiriyor. Dolayısıyla işgücü piyasası dinamiklerine oldukça duyarlı bir eğitim. 30-40 yıl önce devlet hem üretim ve hizmet sektöründe hem de mesleki eğitimde ana unsurdu. Böylece mesleki eğitimde ana istihdam kaynağı da devletti. Planlama tek elden yapılabildiği için hem meslek liseleri oldukça cazipti hem de istihdam ile ilgili bir sorun yoktu. Ancak, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de devlet üretim ve hizmet sektöründen adım adım çekildi. Böylece ana istihdam kaynağı özel sektör oldu. Ancak, mesleki eğitim devlette kaldı, özel sektör bu alana girmek istemedi. 2012 yılından itibaren getirilen tüm teşviklere rağmen özel sektörün mesleki eğitimdeki payı yüzde 10’nun altında kaldı. Gelinen noktada eğitim planlaması ve istihdam talepleri devlet ve özel sektör arasında paylaşılmış oldu
Dolayısıyla, işverenler mesleki eğitimin yürütülmesinde yeterince katkı veremez bir durumda kaldı. İşte tam bu noktada biz mesleki eğitimin yeniden inşasında işverenleri sürecin tamamına dâhil eden kapsamlı bir işbirliği modeli geliştirdik. Artık, mesleki eğitim verdiğimiz tüm alanlarda müfredatı birlikte güncelliyoruz, öğrencilerin işletmelerde beceri eğitimlerini, öğretmenlerimizin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte planlıyoruz. Ve en önemlisi işverenler eğitimin tüm süreçlerinde aktif olarak yer aldıkları için o okullardan mezun olanlara da istihdamda öncelik sağlıyorlar.” dedi.