Yalnızlık hissi kimimiz için kronik olarak, kimimiz için zaman zaman bünyeye gelip, halet-i ruhiyetimizi derinden etkileyen bir kavram. Kiminin methiyeler düzdüğü, kimini korkutan yalnızlık olgusu üzerine edebiyat alanında bir çok eser bulunmakta. İnsanoğlu için nihai bir gerçeklik olan yalnızlık konusunda bir kişi var ki ‘yalnızım’ kelimesinin altını şimdiye kadar onun kadar dolduran biri olmadı. Çünkü o kişi ‘dünyanın en yalnız insanı‘ olarak tarihe geçti.
Michael Collins, 1969 yılında ABD’nin Ay’a insanlı iniş projesine seçilen 3 isimden biriydi. Diğer iki kişinin adı bugün bile dillerdeyken, kendisinin ismi hala pek bilinmez. Oysa Ay’a inişin en kritik ve belki de en korkutucu tarafını yüklenen kişiydi. İsmi ise Michael Collins.
1969’da Ay’a iniş projesinde Ay’a giden üç isimden biriydi Michael Collins. Operasyon planına göre Neil Armstrong ve Erwin ‘Buzz’ Aldrin Ay yüzeyine adım atacak, Collins ise yörüngede bu iki ismin görevlerini tamamlayıp dönmesini bekleyecekti.
Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Ay yüzeyindeki görevlerini yapıp, fotoğraflarını çekerken, Ay’a kadar gidip orada tek bir fotoğrafta bilen yer almayan isim olarak Collins ayrıca mekikte tek başına kalmıştır. Ay yörüngesinde geçirdiği saatler boyunca bir ara Ay’ın karanlık yüzüne girmiş ve bu esnada Dünya ile de iletişimi kesilmiştir. Dakikalar süren Ay’ın karanlık yüzündeki zamanı boyunca Dünya’yla da iletişimi kesilen Collins, o günden itibaren ‘En yalnız insan‘ ünvanını almıştır.
MİCHAEL COLLİNS BUGÜN YAŞAMINI YİTİRDİ
1969’daki Ay’a inişte en büyük sorumluluğu alan, ama adı en az bilinen kişi olan Michael Collins 28 Nisan’da ABD’de yaşamını yitirdi.
Collins vefat ettiğinde 90 yaşındaydı.