Kariyer Seçimi – Zekâ Türlerine Göre Meslek Seçimi Bir Lüks Müdür?

Kariyer Seçimi – Üniversite sınavları yaklaşırken çok sayıda öğrencinin hangi bölümü okuyacağına dair henüz bir kararı yoktur.  LGS adayı öğrenciler nispeten rahatlar; çünkü denemelerden az çok belli başlı hangi okullara gideceklerini biliyorlar. Seçkinci ve elitist bir LGS sistemi var ki, ilk %10’a giremeyen büyük çoğunluk “mahalle mektebine” dağıtılıyor. “En iyiler” Fen Lisesi veya Sosyal Bilimler liselerine, az öne çıkanlar teknolojiye yatkınsa “Fen ve Teknoloji” liselerine filan gidiyorlar.

Üniversite kapısına gelindiğinde, LGS’deki okulların devamı niteliğindeki bölümleri kazanmak zorlaşıyor. Burada yola devam edenler seçkinlerin de seçkinleri oluyor. Bunlar da %10 civarındadır. Gerisi puanı nereye tutuyorsa oraya gidiyor. Üstelik her mahalleye açılmış üniversiteleri de dikkate alırsanız, kimse “okumak için üniversite yok!” bahanesine sığınamaz(!). Yani, “mutlu olacağı, sevdiği bir mesleği” seçmek gibi bir “lüksü” asla olmayacak.

Bunca çelişki arasında zekâ türlerine göre meslek seçimi de nereden çıkıyor, diyebilirsiniz; haklısınız.

O zaman bir soru sorayım:

“Balık Avcılığı” Mesleği Hangi Zekâ Türüne Girer?

Kariyer Seçimi – Bu soruya cevabı hemen vermeyin; yazıyı sonuna kadar okuduktan sonra cevabınızı çek edin.

Ünlü Eğitimci Psikolog Howard Gardner,  sonraları sekize çıkardığı 7 zekâ türünü ileri sürdüğünde, işleyen bir demokratik ve liberal ekonomik sistemin uygulandığı 1980’lerin ABD’sinde piyasa şartlarını ve işgücünü düzenleyen bir öneride bulunmuştu. Bir tür profesyonelleşmenin başlangıcıydı bu. “Ne iş olsa yaparım abi!” mantığını frenlemekti.

Ülkemizde, zekâ türlerine göre meslek seçimi dikkat edilmeyen zayıf yönlerimizden biridir. Gerçi “seçme” işi keyfimize bırakılmıyor. Türkiye’deki sistem, “sap ol da, istersen bir baltaya sap ol!” düz mantığıyla yürüyor. Yani zekâ türünü öğrenmem lazım, sonra da buna göre  -yapabilirsem- meslek seçmem lazım.

Ülkemizde 200 aşkın üniversite var. Bu üniversitelerin pek çoğu planlı açılmış değil. İşgücü arzı işgücü talebiyle uyumlu hiç değil. Onun için bazı bölümler açılıyor, deneniyor; sonra talep olmadığı için kapanıyor. İstihdama göre planlama olmaması vahim.

O zaman da üniversitenin bir bölümünden mezun olsun da ne iş yaparsa yapsın anlayışı gizlice hakim durumda. Kısacası şu anda “üniversite diplomalı işsizler” bir ordu gibi “her ne iş olsa yaparım abi” düzeyinde dramatik bir şekilde artıyor.

Şimdi kalkıp da zeka türüne göre meslek seçmek biraz lüks kalıyor ama bu olumsuzlukların düzeleceği zamana gönderme yapalım; bari gelecek nesillere faydamız olsun.

İşte Zekâ Türlerine Göre Kariyer Seçimi ve Meslekler!

1) Sözel-Dilsel Zekâ

Dil kullanım becerisi gerektiren alanlardır.

Sahne sanatları, hukuk, medya ve yeni medya-iletişim, tarih, edebiyat, siyaset bilimleri, satış, mütercimlik, eğitim, ilahiyat vb.

2) Sayısal-Mantıksal Zekâ 

Genellikle mühendislik alanlarıdır.

İnşaat, makine, bilgisayar, uzay, fizik, kimya, matematik, elektrik-elektronik, nükleer mühendislik, ekonomi, finans, istatistik vb.

3) Görsel-Uzamsal Zekâ

Gözlerini daha ön planda kullanan kişilerin alanlarıdır.

Grafik, görsel sanatlar, mimarlık, iç mimarlık, moda tasarımı, giyim üretim teknolojisi, sinema-TV, resim-heykel, endüstri mühendisliği, havacılık (özellikle pilotluk), şehir planlamacılığı vb.

4) Bedensel-Kinestetik Zekâ 

Kaslarının hakimiyetine ve mimiklerine tam egemen olan kişilerin alanlarıdır.

Konservatuar dans bölümü, tiyatro, teknisyen, tıp-sağlık meslekleri, beden eğitimi öğretmenliği vb.

5) Ritmik Zekâ

Müzikal zekâ aslında birçok zekâyı içine almaktadır.

Notaların matematiksel uyumu için sayısal zekâ, müzik aletlerinin kullanımı için bedensel zekâ, iç dünyasını yansıtabilmesi açısından içsel zekâ, sözlerdeki ritmi yakalayabilmeleri açısından sözel zekâ alanlarından beslenen bileşik bir zekâdır gerçekten.

İlgili mesleklerin başında müzikle ilişkili meslekler gelir. Konservatuardaki muhtelif bölümler, ayrıca ses mühendisliği de bu kapsamdadır. Ayrıca Kur’an hafızlığı da ritmik zeka gerektirir.

6) Doğacı Zekâ

Doğa ile ilgilenen bilimlerde başarı gösterirler.

İlgili meslekler şunlar olabilir: Ziraat mühendisliği, veterinerlik, meteorolog, biyolog, jeolog, coğrafya, zoolog, turizm, çevrebilimci.

7) İçsel Zekâ

Bu zekâ kişinin kendini daha iyi tanımasını sağlar. Bu zekâya sahip kimseler hümanizme katkı sunacak mesleklerde daha başarılı olurlar.

Bu mesleklere örnek olarak, rehberlik ve psikolojik danışmanlık (PDR), psikolog, sosyal hizmet uzmanlığı, psikoterapistlik, hemşirelik, girişimcilik bölümü (özellikle sosyal girişimcilik konusunda uzmanlaşmak) vb. verilebilir.

8) Sosyal Zekâ

Diğer kimseler ile daha fazla iletişim kurması gerekilen alanlara ait zekâ boyutudur.

İlgili meslekler, öğretmenlik, sosyolog, sosyal-psikolog, PDR, kamu yönetimi ve siyaset bilimi, halkla ilişkiler ve iletişim, İlahiyat, turist rehberliği, sekreterlik, sosyal hizmetler uzmanlığı, işletme yönetimi vb’ dir.

Şimdi baştaki soruya ne cevap verdiniz, bir bakın!

Kendinizi balık avcısı olarak görün ve balık avlarken hangi tür zekânızı çalıştırdığınızı düşünün. Balıkları seviyorsanız “Doğacı” zekânız balıkları avlamanızın yanlış olduğunu söyleyecektir.

O zaman, kendinizi üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenci olarak hayal edin; hangi bölümü niçin, hangi zekâ türünüzden dolayı seçecektiniz?

Araştırmacı-Yazar – Sergen Sazak / Yeni Eğitim Dergisi

Bir Cevap YazınCevabı iptal et