Dünya Kadınlar Günü – Tarihten bu yana erkekler veya kadınlar için kullanıla gelen “Bilim Adamı” kavramı, yerini, kadınların da bilimdeki çalışmalarından dolayı “Bilim İnsanı” kavramına bırakmıştı. Bu kavramla, bilimle uğraşın sadece erkeklere mahsus olmayıp, kadınların da bilimde önemli buluş, keşif veya araştırmaları olduğu vurgulanmak istendi. Tuttu mu, derseniz, sanırım %90 oranında tuttu. Her ne kadar Bilim Adamı tabiri ile cinsiyet ayrımı maksadı güdülmüyor olsa da, kadınlar lehine yürütülen pozitif ayrımcılık bu kavramı da etkiledi.
Kavramlar bir yana, gerçekten son yüzyılda kadınların bilime katkısı oldukça artmıştır. Bununla ilgili olarak ülkemizde de kadın araştırmacıların makaleleri hakemli dergilerde veya farklı medyada boy göstermektedir.
Bu mecralardan biri de TÜBİTAK’tır. TÜBİTAK 8 Mart Kadınlar günü münasebetiyle yayınladığı mesajda kadın araştırmacıların ve bilimcilerin istatistiksel verilerine yer verdi.
Mesajda, küresel olarak karşı karşıya kaldığımız karmaşık, dinamik ve değişken sorunların çözümüne getirilen yenilikçi yaklaşıma kadın bilim insanlarımızın katkılarının önemi vurgulandı.
TÜBİTAK mesajında, “Kadınların, potansiyellerini ortaya koyarak, Tıptan Temel Bilimlere, Kutup Araştırmalarından Uzay Araştırmalarına, Mühendislikten Sosyal ve Beşeri Bilimlere aklınıza gelebilecek her alanda, her kritik görevde katma değer” üreten işlere imza attıkları vurgulandı.
Kendi bünyesindeki çalışmalardan örnekler verilen TÜBİTAK mesajında, “Başkanlık ve Enstitülerimizde görev yapan yaklaşık 5600 personelimizin yüzde 30’unu, Başkanlık birimlerimizdeki personelimizin yüzde 50’sinden fazlasını kadın çalışanlarımız oluşturuyor.” ifadelerine yer verildi.
TÜBİTAK mesajında yer verilen bir başka istatistikte ise, verilerin kadınlar lehine oldukça anlamlı olduğunu gösteriyor:
“2021 yılında STAR programında yer alan 1543 araştırmacının 862’si kadın, bu da destek alanların yüzde 56’sına tekabül ediyor.”
“2211-A Genel Yurt İçi Doktora Burs Programı kapsamında 2021 yılında desteklenen 328 araştırmacımızın 222’si kadın. Bu da yüzde 68’e karşılık geliyor.”
“2214-A Yurt Dışı Araştırma Burs Programı kapsamında desteklenenlerin ise yüzde 67’si kadın.”
“2019-2021 yılları arasında ARDEB programları bünyesinde desteklenmeye hak kazanan projelerden %41‘inin yürütücüsü kadın araştırmacılarımızdır.”
“2021 yılında verilen 17 “Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülü’nden 8’ini kadın bilim insanlarımız aldı.”
TÜBİTAK’ın yönetsel süreçlerinde de kadınların aktif olduğu ve TÜBİTAK destek gruplarında, karar mekanizmalarında, danışma kurullarında en az bir tane kadın araştırmacının yer aldığı vurgulandı.
“AB Komisyonu tarafından yayınlanan ‘She Figures 2021’ raporuna göre ülkemiz AB-27 Üye devletlerinin ve ilişkili ülkelerin arasında birinci sırada yer alarak cinsiyet boyutunun araştırma ve inovasyon içeriğine en fazla dahil edildiği ülke Türkiye oldu.”
“STEM alanlarında birçok AB ülkesinde doktora mezunu kadınlar 2015’ten bu yana yetersiz temsil edilirken; ülkemizde bu temsiliyet oranı yüzde 52 civarındadır.”
“Benzer şekilde, sürdürülebilir bir gelecek için artık kilit noktada yer bulan, ICT alanındaki doktora mezunu kadınlarımızın oranı yüzde 48 ile birçok AB üyesi ülkenin üzerinde yer alıyor.” ifadelerine yer verildi.
MEB’te Kadın Sayıları Durumu
TÜBİTAK verilerinden başka, MEB eğitim verileri de öğretmen düzeyinde kadın öğretmenlerin artışına dikkat çekiliyor. Okulöncesi öğretmenlerinin neredeyse tamamı kadın öğretmenken, bu oran ciddi anlamda ilkokulda da görülüyor.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda çalışan 993 bin 669 öğretmenin %57’sini (570,315) kadın öğretmenler oluşturuyor. Son 5 yılda ataması yapılan 144 bin 489 öğretmenin ise yüzde 65’inin kadınlardan oluştuğu görüldüğünde, artışın bu şekilde devam etmesi durumunda önümüzdeki 10 yıl içinde öğretmenlerin üçte ikisinin kadın olacağı tahmin ediliyor.
Haber- Sergen Sazak