İletişim Cümleleri – Anadolu’da yaygın söylemlerden biri, “Bülbülün çektiği dili belası” deyimidir. Hayatta bazen dilimiz yüzünden çok şey çekeriz. Hasta oluruz, midemize kramp girer; kendimize kızar, öfkeleniriz. “Niye ben bu sözü söyledim.” türünden pişmanlıklar, ardı arkası kesilmeyen ve geçmek bilmeyen zamanın kıskacında fizyolojimiz bile bozulur, hasta da oluruz.
Ama iş işten geçmiş, ok yaydan fırlamıştır.
Tam da konuşacağın sözler, konuşmadan önce senin esirinken, konuştuktan sonra, senin onun esiri olman durumudur.
Bu, evde, sokakta, iş yerinde her nerede olursa olsun geçerlidir.
Bu nedenle atalarımız “Bir dil bir kez konuşmak; iki kulak iki kez dinlemek içindir.” dememişler miydi?
Bunları ta ilkokul sıralarındayken duyduk ve ezberledik; ama hayatın gerçekleri pek çok hakikat gibi bunları da bize unutturdu.
Şimdi insanlara bakıyorum da “ağzı olan konuşuyor.” Tabi gözü olan ayrım yapmaksızın bakıyor, dili olan haram helal demeden tadıyor, eli olan çalıyor… (sözüm meclisten dışarı!)
“Hassas” olduğunu söyleyen insanlar bile o çekindikleri “gıybet” şekerlemesini yalıyorlarsa vah halimize!
Yok, efendim, “Gerçekleri konuşuyorum” muş! Sevsinler, henüz gıybetin ve iftiranın ne olduğunu bile bilmiyorsan nereden başlayalım ki?
Sözlerden Başlayalım!
İletişim Cümleleri – Bazı sözler özel bir güç taşırlar.
Bazı sözler doğru olsa bile, sizi kötü gösterme konusunda esrarengiz bir yeteneği vardır.
Hepsinden kötüsü, ağzınızın fermuarını açık unutup da, kelimeler, cümleler dışarı çıktıklarında onları geri alamazsınız.
Diş macunu gibi, atılan ok gibi…
Şok edici argolardan, bel altı şakalardan veya politik olarak yanlış olan sahte iltifatlardan bahsetmiyorum.
Dahası…
Çoğunlukla bize en fazla zarar veren, bizi beceriksiz ve güvensiz olarak gösteren “ince” ifadelerdir.
Ne kadar yetenekli olursanız olun, neyi başardığınız önemli değil, insanların sizi görme şeklini, anında değiştiren ve sizi sonsuza kadar olumsuz bir ışık altında bırakabilecek belirli sözler vardır.
Bu sözler, kısa sürede kariyerleri baltalayabilecek kadar olumsuz imalarla doludur.
Şimdi düşünün: Son zamanlarda evde, sokakta, işyerinde bu insanı katleden kariyer katillerinin kaçını duydunuz?
İşte size kaçınmanız gereken 10 söz:
1- “Biz Atalarımızdan Böyle Gördük!”
İletişim Cümleleri – Teknoloji kaynaklı değişim o kadar hızlı gerçekleşiyor ki, 6 aylık bir süreçte bile pek çok şey değişiyor.
Peki insanlar zihniyetlerini neden değiştirmiyorlar?
Çünkü değişim zordur. Zahmetlidir. Gayret ve çaba ister; keyfin bozulmasını gerektirir.
“Neden böyle yaptın?” sorusuna “Bizde işler hep böyledir!” şeklinde cevap vermek ne kadar doğrudur?
Ben böyle bir söz duyduğumda, bu söz sahiplerinin tembel ve değişime dirençli insanlar olduğunu gördüm.
Oysa bir şeyleri, her zamanki gibi yapıyorsanız, yeni yollar ve yeni çözümler bulmuyorsanız veya hiç aramıyorsanız, siz aslında geriye doğru gidiyorsunuz, demektir.
Kendini yenilemeyenlerin, annesinden gördüğünü asla değiştirmeyen bir kafa yapısında olduğu görülür.
Oysa her şey değişiyor; her konuda kesinlikle daha iyi bir yol, onu daha iyi yapacak birileri vardır.
2- “Önemli Değil, Sorun Değil.”
İletişim Cümleleri – Birisi sizden bir şey yapmanızı istediğinde veya bir şeyi yaptığınız için teşekkür ettiğinde, ona “önemli değil, sorun yok” demeyin. Böyle derseniz isteğinin bir sorun olması gerektiğini ima ediyorsunuz, demektir.
Bir ABD’li danışmanım vardı. Bir şey için teşekkür ettiğinde, arkadaşım “Önemli değil!” deyince, o, “Hayır, çok önemli!” derdi.
Anadolu kültüründe “Bir şey değil, önemli değil!” gibi bir cümle yoktur. Anadolu’da, muhtemelen Arapçadan geçmiş, “Ale’l-re’si ve’l-ayn!” derler. Yani “Başım gözüm üzerine!”
“Thank you! (teşekkür ederim) cümlesinin de karşı cevabı “Önemli değil!” değil; “You are wellcome”dır. (Bir anlamda “Kabulümdür!”)
Ne kadar hoş, ne kadar kibar bir cümle!
Bunun yerine insanlara işini yapmaktan mutlu olduğunu göster.
“Benim için zevkti.” veya “Bununla ilgilenmekten mutlu olurum.” gibi bir şey söyleyin.
Bu, dilde ince bir fark, ancak insanlar üzerinde çok büyük bir etkiye sahip bir söylem olacaktır.
3- “Sanırım / Bu Aptalca Bir Fikir Olabilir / Aptalca Bir Soru Soracağım.”
İletişim Cümleleri – Bu aşırı pasif ifadeler, güvenilirliğinizi anında yok eder.
Bu cümleleri harika bir fikirle takip etseniz bile, bu karşınızdaki insanda kendinize karşı güven sorununuz olduğuna dair bir inanç yerleştirir. Size olan güveni sarsılabilir.
Elbette kendi kendinize, ne kadar muhteşem olduğunuza dair bir gurur, kibir ve megalomanlık içinde olmayın; bunu işlerinizi iyi yaparken kendinize duyacağınız öz güven ile karıştırmayın.
Tevazu; yerinde, zamanında ve dozunda olursa tevazudur.
Hatta bazen tevazu içinde gurur taşıyan insanlar da görmüşsünüzdür. Gizli gurur ve kibri olan; ama tevazudan da yanına yaklaşılamayanlar.
Aman, aman; uzak durun!
Bu bakımdan, kendi kendinize kötü bir eleştirmen olmayın. Bildiğinizden emin olmadığınız bir konu karşısında, “Şu anda bu bilgiye sahip değilim, ancak öğrenip size döneceğim” deyin.
4- “Benim İçin Bir Dakikalık Bir İş!”
İletişim Cümleleri – Sadece bir dakika süren bir efordan söz etmek becerileriniz konusunda karşı tarafa güç değil zafiyet hissettirir. Hatta yaptığınız işleri çarçabuk yaptığınızı ve önem vermediğiniz izlenimi bile hissettirebilir.
Görevi tam anlamıyla 60 saniyede tamamlayamayacaksanız, uzun sürmeyeceğini söylemekten çekinmeyin. Ancak görevi gerçekten zamanında veya zamanından önce bitirilebileceğinden emin olsanız bile ses çıkarmayın. Bırakın işi size rica eden kişi şaşırsın!
5- “Deneyeceğim...”
İletişim Cümleleri – Tıpkı “Bir düşün!” denildiği gibi, “Bir dene!” de kulağa geçici geliyor ve görevi yerine getirme yeteneğiniz konusunda insanlarda size karşı bir güven eksikliğini hissettiryor.
Oysa “özgüven” iyidie; yeteneklerinizin sorumluluğunu üstlenin; hem tam olarak üstlenin. Bir şey yapmanız istenirse, ya onu yapmayı taahhüt edin ya da bir alternatif sunun. Ancak deneyeceğinizi söylemeyin; çünkü o kadar da işe asılmayacakmışsınız gibi görünüyor.
6- “Tembelin Teki / Beceriksizin Biri / O Bir Pislik, Bulaşma!”
İletişim Cümleleri – Bir meslektaş hakkında aşağılayıcı bir yorum yapmanın hiçbir iyi yanı yoktur.
Yorumunuz doğruysa, bunu zaten herkes biliyor, bu yüzden bunu belirtmenize gerek yok.
Sözün yanlışsa, sonunda aptal gibi görünen sen olursun!
Herhangi bir işyerinde her zaman kaba veya beceriksiz insanlar olacaktır ve herkesin kimin ne olduğu hakkında mutlaka bilgisi vardır.
Meslektaşınızın beceriksizliğini ilan etmek, sizi daha iyi göstermeye yönelik güvensiz bir girişim olarak karşımıza çıkar.
Duygusuzluğunuz, kaçınılmaz olarak, iş arkadaşlarınızın sizinle ilgili olumsuz görüşleri biçiminde ortaya çıkacak ve dönüp sözün sahibi olarak sizi de rahatsız etmek üzere geri dönecektir.
7- “Bu, İş Tanımımda Yok.”
İletişim Cümleleri – Bu genellikle alaycı ifadedir. Sanki “Ben bu kadar maaş alırım, daha da istemem!” gibi bir psikoloji hissettirir. Bu tarz davranışlardaki insanlar sıkıcı, bencil ve menfaati varsa var olan bir tiptir.
Patronunuz sizden konumunuz için uygunsuz olduğunu düşündüğünüz bir şeyi yapmanızı isterse (ahlaki veya etik açıdan uygunsuz olanın aksine), en iyi davranış o işi memnuniyetle tamamlamaktır.
Daha sonra, şirketteki rolünüzü ve iş tanımınızın güncellenmesi gerekip gerekmediğini tartışmak için patronunuzla bir görüşme planlayın.
Bu davranış sizin, önemsiz görünmekten kaçınmanızı sağlar. Ayrıca, sizin ve patronunuzun ne yapmanız ve yapmamanız gerektiği konusunda uzun vadeli bir anlayış geliştirmenizi sağlar.
8- “Bu Benim Hatam Değil.”
İletişim Cümleleri – Suçu birilerine yıkmak asla iyi bir fikir değildir. Bir defa, sorumluluk alın. Ne kadar küçük olursa olsun, herhangi bir rolünüz varsa, her ne yanlış giderse gitsin, onu üstlenin.
Değilse, ne olduğuna dair tarafsız bir açıklama yapın.
Gerçeklere bağlı kalın.
İşaret parmağınızı sallamaya başladığınız an, insanların sizi “eylemlerinden sorumlu olmayan, sorumsuz” biri olarak görmeye başladıkları andır.
Bu insanları tedirgin eder. Bazıları sizinle çalışmaktan tamamen kaçacak veya sizden hoşlanmayan birileri size saldıracak ve bir şeyler ters gittiğinde sizi suçlayacaktır.
9- “Yapamam.”
İletişim Cümleleri – “Yapamam! Bu benim hatam değil” cümlesi, lüzumsuz ve rezil bir cümle.
Hemen söyleyeyim ki unutmayın:
Bir iş yapıyorsanız ve bundan geçim temin ediyorsanız, insanlar veya müşteriler, yapamayacağınızı duymaktan hoşlanmazlar ve size güvenmezler.
Yapamayacağını söylemek, işi bitirmek için ne gerekiyorsa yapmaya istekli olmadığınızı ima ediyor.
Ha, gerekli becerilere sahip olmadığınız için gerçekten bir şey yapamıyorsanız, alternatif bir çözüm sunmanız gerekir.
Örneğin, mesaiye kalmanı söyleyen amirine, “Bu gece geç kalamam” demek yerine, “Yarın sabah erken gelebilirim.” deyin. “Bu sayıları çalıştıramıyorum” yerine, “Bu tür bir analizi nasıl çalıştıracağımı henüz bilmiyorum. Bir dahaki sefere kendi başıma yapabilmem için bana gösterebilecek biri var mı?” deyin.
10. “Bu İşten Nefret Ediyorum.”
İletişim Cümleleri – Birinin iş yerinde duymak isteyeceği en son şey, işinden ne kadar nefret ettiğinden şikayetçi olmasıdır.
Bu tür bir cümleden ne anlarsınız? Sizi olumsuz bir kişi olarak etiketlemez mi?
Birlikte olduğunuz arkadaşlarınızın moralini düşürmez mi?
Büyüklerimiz veya işyerindeki patronlarınız, moralleri alt üst eden, arkadaşlarını demorilize eden “müşteki” çalışan tipini hemen anlar. Bir iş yerinde çalışıyorsanız ve patronunuz ben olsam, ikinci gün sizi kapıya koyardım!
Sonuç: Düzgün Olmak İçin Düzgün Konuşmak Şart!
Bu tür başka kelimeler veya cümle kalıplarını sözlü dağarcığınızdan çıkarmak size fayda sağlar.
Buradaki sözler birer “tadımlık!”
Lütfen siz de buna benzer, kullandığınız veya işittiğiniz kelimeleri bir liste yapın ve bu konudaki zayıf yönlerinizi iyileştirmek hemen çalışmaya başlayın.
Kusursuz dost arayan, dost bulamaz!
Öğretmenler bunu da okudu:
İletişiminiz Dilinizin ucunda!
1 Yorum