Eğitim ve Öğretim- PDR Uzmanı Mehmet Mücahit Dağdelen yazdı…
Allah herkese çeşitli kabiliyetler vermiştir, bunları kullanılır hale getiren eğitimdir. (François de La Rochefoucauld)
Her ne kadar eğitimin insanlık tarihinin bir aşamasından sonra başladığı ifade ediliyor olsa da, eğitim, insanlık tarihi ile başlar. Bireysel olarak da eğitim serüveni, bireyin ana rahmine düştüğü andan, mezara kadar olan yolculuğunu anlatan bir süreçtir.
Eğitim bir Öğrenme Serüvenidir.
Eğitim aynı zamanda bir yolculuktur. “İnsan bir yolcudur. Sabavetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşir memleketine kadar bu yolculuğu devam eder.” (1).
Bilim insanları ve eğitimciler de eğitimi, kasıtlı olarak istendik yönde davranışlar kazandırma süreci olarak ifade etmektedirler. Bu değişiklik sürecinin çocuğun yaşamına yön verecek bir nitelikte olması gerekmektedir. Olumlu davranışları artırma, olumsuz davranışları ortadan kaldırma şeklinde istendik davranış sürecininim doğru kullanılmasını göstermektedir.
Aile ve Eğitim
Eğitim ve Öğretim – Eğitimin bir yolculuk olduğunu ve anne rahminde başladığını hatırlarsak, eğitimde temellerin sağlam atıldığı yerin aile olduğu anlaşılır. Okul çağına gelinceye kadar gerekli olan kişilik ve karakterin geliştiği bir gerçektir. Milli ve manevi temellerin eğitsel olarak sağlam olması burada ortaya çıkmaktadır. “Ağaç, yaş iken eğilir.” atasözünün de hayata geçtiği dönem bu dönemdir. Bu dönem eğitimin sözlü kültür boyutunun olduğu dönem olsa da en önemli dönemdir.
Şefkat, merhamet, değerler, tevhit, mahremiyet ve marifetullah eğitiminin verilmesi önem arz etmektedir.
Çocuk Fıtratı ve Eğitim
Eğitim ve Öğretim – Hz. Peygamber’in bu konudaki şu uyarısı bizler için önemlidir: “Her doğan çocuk İslam fıtratı üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (2)
…Ve Kur’an’da “çocuklar, dünya hayatının süsü ve Allah’ın insanlara verdiği nimetlerden biri olarak sayılır.” (3) Bu nimetler aynı zamanda Yüce Allah’ın insanlara emanetidir. Nimeti iyi kullanmak ve emanete sahip çıkmakta herkesin ulvi görevidir. “Eğitimin ilk ve en iyi merkezi evdir.” der Samuel Smiles. (4)
Eğitim, güncel yaşamımızda çok farklı olarak algılanmış olsa da amaçlı ve amaçsız bir şekilde hayatın her kademesinde farklı boyutlarını görüyoruz. Eğitimin iki farklı ayağının bizlere rota çizdiği söylenegelmiştir.
Bunlar formal ve informal eğitimlerdir. Formal eğitim, bir program dahilinde yapılan amaçlı faaliyetlerdir. İnformal eğitim ise, yaşam içinde ortaya çıkan “örtük” eğitimdir.
Eğitim, çocukların gelişim düzeylerine göre sosyal etkinlikler ve uygulamaları kapsayacak şekilde sunulmasının kalıcı etki yaptığı gelişim uzmanları tarafından her defasında ifade edilmektedir.
Bu bakış açısı çerçevesinden bakıldığında pedagojik olarak eğitimin daha doğru olduğunu görmekteyiz. Her konuda örnek gösterilen Avrupa ve Batı uygulamalı eğitim ile çocuklarını eğitmektedir.
Eğitimin ve Öğretimin İkiz Kardeşliği
Günümüzdeki eğitim anlayışı Amerikalı filozof, psikolog ve eğitim reformcusu John Dewey’ in (1859 – 1952) fikirlerinden ilham almıştır. William James ile birlikte Pragmatizm ‘in de kurucuları arasında yer alan Dewey, Rousseau ve Plato’ nun eğitim anlayışlarını eleştirmiş ve eğitimin köhnemiş, eski olguları tekrarla belletmeye değil öğrencinin bir kişi ve vatandaş olarak yaşamına uygulayabileceği bilgi ve becerileri kazandırma amacı gütmesi gerektiğini öne sürmüştür.
Öğretimin öncelikli olduğunu eğitimin arka planda kaldığı bir gerçeklik ile karşı karşıyayız. “Eğitim- öğretim” yılı denilir, ancak okulun ilk gününden itibaren öğretime başlanır. Eğitim ve öğretimin birbirini tamamladığı gerçeği pek dikkate alınmaz.
Eğitim gözlenebilir bir durumu ortaya çıkarırken, öğretim ölçülebilir olanları göstermektedir. Eğitim davranışsal, öğretim ise akademiktir.
Eğitim davranışsal boyutu ile düşünüldüğünde insanın duygusal, zihinsel, bedensel ve ruhsal anlamda olgunlaşmasını göstermektedir.
Kavramlar Alt Üst Olurken
Eğitim ve Öğretim – Bugün geldiğimiz noktada eğitim ve öğretimin kavramsal olarak yer değiştirdiğini görmekteyiz. Eğitim tanımları ve süreçlerine bakıldığında aslında öğretimin süreçleri olması gerekirken eğitimin süreci olarak öne sürülmektedir.
En büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi eğitimden uzak bir şekilde öğretim süreci içinde çocuklarımızın ve gençlerimizin bir yarış atı şeklinde hayatlarına yön çizmeleri istenmektedir.
Eğitemediğimiz çocuklarımızı yanlış kullanımları ile dijital dünya eğitiyor bu durumda gençliği ve geleceği tehdit ediyor. Milli ve manevi değerlerden uzaklaşan bir gençliğin ülkenin istikbali açısından sorgulanması gereken bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Benjamin Franklin’in, “Eğitilmemiş deha, işlenmemiş gümüşe benzer” sözü bu anlamda büyük önem taşır. (5)
Sonuç olarak; Eğitim ile öğretim ikiz kardeş gibidir.
Eğitim ve Öğretim, biri diğerinden ayrı düşünülemez. Bir bütünün iki parçasıdır. İkisinin birbirine entegre olduğu bir sisteme ihtiyaç vardır. İki kanatlı bir yapıdır. Tek kanatlı uçması mümkün olmamaktadır. Eğitimin en önemli ayağı inanç temelleri ile birlikte yürütülmesidir. Bu perspektifken bakıldığında eğitimde din ve fen ilimlerinin bir arada okutulmasının akıl ve kalpte yapacağı hakikati ortaya çıkmaktadır.
Bediüzzaman Said Nursi’nin ifade ettiği “Vicdanın ziyası ulûm-u diniyedir. Aklın nuru fünunu medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder; iftirak ettikleri vakit birincisinde taassup, ikincisinde hile ve şüphe tevellüd eder.” (6)
Uygulamalı eğitim öğretim ile birlikte din ve fen ilimlerinin örüntülü olduğu hakikatin tecelli edeceği, vicdan ve aklın mutmain olduğu geleceğin aydınlık istikametine yön verecek “Medresetüz-Zehra”’ gibi bir eğitim modelinin elzem olduğu bir gerçektir.
Bu modelin hayata geçirilmesi ümit ve gayretleriyle…
Dipnotlar:
1-Mesnevi Nuriye, s. 189
2-Hadisi Şerif (Buhari, Cenâiz, 92.)
3-Ayeti Kerimeler, (Nahl, 16/72; Kehf, 18/46; Şuara, 26/132-134.)
4-5–Özlü Sözler, Samuel Smiles, Benjamin Franklin
6-Münazarat, s.78
YAZAR – M. Mücahit DAĞDELEN / mmucadelem@gmail.com