Eğitim Liderliği – Bulduğu Öğretmeni, Umduğu Öğretmen Haline Getiren Müdürler

Eğitim Liderliği – Ülkemizde, eğitim sisteminin insan kaynağı politikası “Ne çıkarsa bahtına!” şeklindedir. Müdür, umduğu öğretmenle değil, bulduğu öğretmenle çalışmak zorundadır. Yani, birlikte çalışmak istediği öğretmen profili ile değil, kaderin buluşturduğu öğretmenlerle çalışmak durumundadır.

Şimdi meraklandım; birlikte çalışmak istediği öğretmeni seçmek için müdüre yetki verilmiş olsaydı, müdürler nasıl bir öğretmen profili seçerlerdi acaba?

Bu sorunun cevabı okul müdürü tipine göre değişiyor. Hatta yüksek lisans yapan öğretmenlerime bir araştırma konusu armağan etmiş olayım.

Ancak bazı tahminlerim de yok değil.

Mesela, akademik liderlik yapan okul müdürleri muhtemelen akademik başarıya odaklanmış öğretmenlerle çalışmak isteyecektir. Öte yandan, okul müdürlüğünü sandalye, masa, sıra düzenlemek olarak görenlerin ise, öğretmenlerin şekilsel öğretmenlik yönlerine (kılık kıyafet, saygı beklentisi, zamanında derse girme çıkma gibi) odaklanacaklarını düşünüyorum.

Oysa bir okul, “müdürü” kadar okuldur.

Bir okul; öğretmeni kadar başarılıdır.

Bir öğretmen; müdürü kadar başarılı bir meslektaştır.

Bir öğrenci; müdürü ve öğretmenleri kadar başarılı bir öğrencidir.

Küçük başarılar birleştiğinde büyük başarılara dönüşürler. Her işi yapan değil, bir işi, ama onu iyi yapan başaracaktır. Okullarda müdürlerin sosyal, akademik ve mesleki liderliğini başarıyla yapabilmesi için öğretmenleriyle başarı için uyumlu bir ortam oluşturmaları kaçınılmazdır.

Bu yazı, okul müdürlerinin umduğu değil, ama bulduğu öğretmenleriyle okulu nasıl başarılı bir takım haline getireceklerine dair önemli ipuçları sunmaktadır.

İşte, okul müdürlerinin, “Bulduğu öğretmeni, umduğu öğretmen” haline getiren 4 sırrı:

1-) Öğretmenin Başarısı Kendi Rolündedir.

Eğitim Liderliği – Bir öğretmeni başarılı yapan, öncelikle, “Başarılı olacağına ve bununla ilgili içindeki tüm potansiyeli çıkaracağına dair inancı”, sonra da “Buna inandıran yöneticisidir.”

Meslekte kıdemli öğretmenlerin yüzde 80’ni ne yazık ki tükenmişlik sendromu yaşarken, maaş dışında düşündüğü çok az mesleki alan kalmıştır. Öğrenciler umurunda olmadığı gibi, umurunda olacak öğrencilerle de ilgilenmiyorlar.

Yaş kemale erdikçe, eğitim açısından öğrenciyi olumsuz anlamda etkileyen dış değişkenlerin göz korkutucu durumu da idealist öğretmenleri yıldırmaktadır. Bu durum, öğretmende, “Öğretmenliğin anlamsızlığına dair” sorgulamalara yol açmaktadır.

Benim bu durumlarda umudum yeni öğretmenlerdir. Ancak yeni öğretmenler de yıpranmış ve tükenmiş büyükleri olan kıdemli öğretmenlerin etkisinde kalma riskleri olmakla birlikte, görev burada sayın okul müdürüne düşmektedir.

Yine bu durum, özellikle öğretim rollerine tam olarak alışmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyabilecek yeni öğretmenler için önemlidir.

Genellikle, öğrenci koçluğu, öğrencinin ders çalışma programlarını koordine etme veya özel ders verme gibi ek görevleri üstlenirken bir şeye dikkat etsinler:

Hızla ilerleyip erken yorulmak ve tükenmek yerine, planlı, disiplinli ve her şeye atlamadan temkinli davranarak görev üstlenmek gerekir.

Bilge okul müdürleri, bu rolleri yerine getirmenin yararı çok iyi bilirler. O halde bir bilge müdür olarak kendinize şunu sormaya başlayın:

“Öğretmenimin rollerini onu yormayacak şekilde nasıl hafifletebilirim?”

“Ebeveynleri, öğretmenime daha fazla yardımcı olması için nasıl motive ederim?

Özetle sevgili müdürüm; genç öğretmenlerin elinden tutun ve onu kaygan zeminlerde yalnız bırakmayın.

2-) Öğrenci Koçluğunda Yapılan Hatalar 

Eğitim Liderliği – Sevgili bilge müdürüm; öğretmenlerinizin öğrenci mentorluğa için bir yol haritası var mı? Bunu takip ediyor musun?

Öğretmenlerinizin mentorluk için zamanı ve okulda uygun yerleri var mı?

Olumlu destek ve rehberlik etmek, öğretmen tükenmişliğinin azaltılması üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olabilir. Ancak birçok okul müdürü bunun farkında değil.

Yeni öğretmenlerinizin ona rehberlik yapacak “doğru” bir kıdemli öğretmenle nasıl ve ne zaman çalışacağını düşünün. Güçlü, deneyimli öğretmenleri iş başında görebilecekler mi?

Tecrübeli öğretmenler de acemi işi görme fırsatına sahip olacak mı? Okul saatleri içinde düşünme ve diyalog için bu işler için ayrılmış bir zaman aralığı var mı?

3-) Özerklik Eksikliği

Eğitim Liderliği – Öğretmenleriniz ne kadar özerk? Bir araştırma, özerklik ve iş tatmini arasında güçlü bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Kaynak  Profesyonel eğitimciler, iş görevlerini yerine getirme biçimleri üzerinde kontrol sahibi olmak isterler.

Tükenmişlik açısından daha da endişe verici olan ise moral bozukluğu duygusudur.

Öğretmenler kontrollerinin olmadığını hissettiklerinde, öğrencileri için doğru olanı yapamayacaklarını  hissederler. Özerklik eksikliği ve kendi duruşlarını ihlal etme duygusu, eğitimcilerin en üst düzeyde terk edilmiş ve tükenmiş hissetmelerine neden olabilir.

Bilge okul müdürü tam bir engel kaldırıcı olmalıdır. Harika okul müdürleri, öğretmenlerin kendilerini özerk hissetmedikleri alanları ararlar. Müfredata uyma zorunluluğu, öğretmenin yeni şeyler denemesine engel olmamalıdır.

Öğretmen kendini ne kadar bağımsız ve özerk hissederse, üretkenliğini o oranda artıracaktır.

4-) Tükenmişlik Bulaşıcı Hastalığına Karşı Karantina Uygulayın

Eğitim Liderliği – Tükenmişliğin bulaşıcı olduğunu hiç düşündünüz mü? Ne yazık ki, araştırmalar tükenmişliğin bulaşıcı unsurları olduğunu öne sürüyor. Aynı odada kalarak veya yan yana öksürerek bir hastalığa yakalanmak kadar basit olmayabilir, ancak tükenmişlik okul topluluğunuza yayılabilir.

Tükenmişlik bulaşmasını önlemek için öğretmenlere tükenmişlikleriyle ilgili endişelerini dile getirmeleri için bolca fırsat sağlayın. Müdürüm; öğretmenlerin açılsın, konuşsun; korkma ama dinle!

Eğer okulda “müdür” olduğunuzu hissettirecekseniz bunu akademik yönden yapın. Eğer demokratik bir okul ortamı sağlayamazsanız, öğretmenlerin ve diğer görevlilerin tükenmişlikleri öylesine hızlı yayılır ki, sizi de sarsar.

Tükenmişlik yayılımı, öğretmenleri “anlamayan” bir yönetim hakkında ve kapalı kapılar ardında gerçekleşir.

Ancak, bu senaryoyu tersine çevirebilir ve öğretmenlerin endişelerini doğrudan sizinle paylaşabilecekleri özgün alanlar oluşturarak ve onlara değer vererek ve endişelerini hafifletmek için anlamlı eylemlerde bulunarak gösterebilirsiniz.

Sonuç: Bulduğunuz öğretmenleri kendi projeleriniz konusunda umduğunuz öğretmenler haline getirebilirsiniz.

Evet mümkün!

Okulunuzda, bu yıl uygulamaya koyacağınız herhangi bir politika veya programı, öğretmenlerin tükenmişlik seviyelerini göz önünde bulundurarak yapmalısınız.

Tükenmişlikle mücadele etmenin en başarılı yolu, bilge olduğunuz kadar dinamik olmanızdan geçmektedir.

Ha, bir de kaçaklar oluyor, derseniz, cevabım “olabilir, size elinizdekiler yeter!” diyorum.

NOT: Bu yazı Ankara-Keçiören’de okul müdürlerine tarafımızdan verilen “Okul Müdürünün Akademik Liderliği” seminerinden özetlenmiştir.

Yazar / Bestami Çiftçi / Eğitimci – Sosyolog / http://www.yeniegitimdergisi.com

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et