Okula Başlama Yaşı Neden 7’dir?

Beyin Gelişimi – Özellikle, 2-7 Yaş Beyin Gelişimi İçin Neden Bu Kadar Önemlidir? Çocuklukta elde edilen zengin deneyimler, oyundan sanata ve ilişkilere kadar, küçük bir çocuğun gelişimini temelde şekillendiriyor.

Albert Einstein çocukken, çok az insan onun bilime yapacağı olağanüstü katkıları tahmin ediyordu.

Einstein’nin dil gelişimi gecikti. Hatta ebeveynini bir doktora danışacak kadar endişelendirdi. Kız kardeşi bir keresinde Einstein’ın “dil konusunda o kadar güçlük çektiğini ve etrafındakilerin onun asla öğrenemeyeceğinden korktuğunu” itiraf etti.

Peki bu konuşma ve dil özürlü olacak kadar geriden gelen bu çocuk potansiyel gelişimsel gecikmelerden sonra, nasıl Einstein oldu?

Bu sorunun cevabının bir kısmı, Einstein’ın 5 yaşındayken her bir ebeveyninden aldığı iki armağanda sembolize ediliyor.

Einstein bir hastalıktan bütün gün yataktayken, babası ona bir pusula verdi. Einstein için bu, bilime olan merakını ateşleyen gizemli bir araçtı. 

Kısa süre sonra yetenekli bir piyanist olan Einstein’ın annesi Einstein’a bir keman verdi. 

Bu iki armağan, Einstein’ın beynine tam da doğru zamanda farklı şekillerde meydan okudu.

***

Beyin Gelişimi – Çocukların beyni, kritik dönemlerde ve bu dönemlerde yapılan ataklarla gelişir.

Bu iki dönemin birincisi 2 yaş civarındayken, ikincisi ise ergenlik döneminde ortaya çıkıyor.

Bu dönemlerin başında beyin hücreleri (nöronlar) arasındaki bağlantıların (sinapsların) sayısı ikiye katlanır.

2 yaşındaki çocukların yetişkinlere göre iki kat fazla sinapsları vardır. Beyin hücreleri arasındaki bu bağlantılar öğrenmenin gerçekleştiği yer olduğundan, iki kat fazla sinaps beynin yaşamın diğer herhangi bir zamanından daha hızlı öğrenmesini sağlar. Bu nedenle, çocukların bu aşamadaki deneyimlerinin gelişimleri üzerinde kalıcı etkileri vardır.

Beyin gelişiminin bu ilk kritik dönemi 2 yaş civarında başlar ve 7 yaş civarında sona erer. Çocuklar için bütünsel bir eğitimin temelini atmak için önemli bir fırsat sağlar.

Bu kritik dönemi en üst düzeye çıkarmanın dört yolu şunlardır:

1-) Öğrenme sevgisini teşvik etmek,

2-) Derinlik yerine genişliğe odaklanmak,

3-) Duygusal zekaya dikkat etmek

4-) Küçük çocukların eğitimini sadece “gerçek” öğrenmenin öncüsü gibi görmemektir. 

Öğrenme Sevgisini Teşvik Edin

Beyin Gelişimi – Küçük çocuklarda performansa odaklanmak yerine öğrenme sürecinden zevk almaları gerekir. Eğitimciler ve ebeveynler, yeni etkinlikleri denemenin ve yeni bir şeyler öğrenmenin zevkini vurgulayabilir. Çocukların, hataların öğrenmenin hoş ve normal bir parçası olduğunu anlamalarına yardımcı olmalıyız.

Bu dönem aynı zamanda bir büyüme zihniyetinin – yeteneklerin ve yeteneklerin doğuştan sabitlenmek yerine çabayla geliştirildiği inancı oluşturma zamanıdır.

Eğitimciler çocukları etiketlemekten veya yetenekleri hakkında evrensel ifadelerde bulunmaktan kaçınmalıdır.

“Çok akıllısın” gibi iltifatlar bile ters etki yapabilir. Bunun yerine onun çabasını, gayretini ve ısrarını övün. Öğrenme için güvenli alanlar oluşturun. Sonuçlara odaklanmak yerine süreç üzerinde coşku gösterirsek, çocuklar öğrenmeyi sevmeyi öğreneceklerdir.

Derinliğe Değil, Genişliğe Odaklanın

Beyin Gelişimi – Bu geliştirme aşamasında sonuçlara odaklanmaktan kaçınmanın bir yolu, beceri geliştirmenin derinlikten ziyade genişliğini vurgulamaktır.

Çocukları çok çeşitli etkinliklere maruz bırakmak, çeşitli alanlarda becerilerin geliştirilmesi için bir temel oluşturur. Bu, çocukları müzik, okuma, spor, matematik, sanat, bilim ve dillerle meşgul etme zamanıdır.

David Epstein, Range  adlı kitabında, deneyimin genişliğinin genellikle göz ardı edildiğini ve yeterince takdir edilmediğini savunuyor.

Tek bir faaliyette mükemmelliğe odaklanmak hayatın bir noktasında daha uygun olabilir. Ancak hızla değişen dünyamızda gelişen insanlar, ilk önce birden fazla alandan nasıl yararlanılacağını öğrenen ve yaratıcı ve soyut düşünen kişilerdir. Başka bir deyişle, toplumumuzun çok yönlü bireylere ihtiyacı var.

Çok yönlü olmak özellikle 2-7 yaş arası çocuklar için önemlidir. Gelişmekte olan beyinleri çok çeşitli becerilere dalmaya hazırdır. Epstein’ın dediği gibi bu “örnekleme dönemi” bir bütündür. Bu, çocukların menzilini geliştirecek penceredir. Daha sonra uzmanlaşmaları için bolca zaman var.

Duygusal Zekayı Gözden Kaçırmayın

Beyin Gelişimi –  Evet, çocukların iyi okumasını ve matematiğin temellerini öğrenmesini istiyoruz. Ancak duygusal zekayı da göz ardı etmemeliyiz. Beyin gelişiminin bu ilk kritik döneminde öğrenmenin avantajları, nezaket, empati ve takım çalışması gibi kişilerarası becerilere kadar uzanmalıdır.

Daniel Siegel ve Tina Payne Bryson, The Whole-Brain Child adlı kitaplarında çocukların empatisini geliştirmenin önemini açıklıyorlar.

Empati, kişinin duygularını kabul etmesiyle başlar. Bu nedenle, bu yaş grubundaki çocuklara ilk önce duygularını etiketlemeleri (“üzgün hissediyorum”) ve ardından onlara neyin bu şekilde hissettirdiği ile ilgili hikayeyi anlatmaları için yardım etmeyi öneriyorlar (“Üzgün ​​hissediyorum çünkü dondurma istedim ve sen hayır dedin”). Çocuklar duyguları etiketleme pratiği yaptıktan sonra, eğitimciler onları başkalarının duygularını düşünmeye teşvik eden sorular sormaya başlayabilir.

Başkaları için bakımı teşvik etmenin bir yolu, yetişkinlerin başkaları için yaptıklarına çocukları dahil etmektir. Küçük çocukların ev işlerine yardım etmelerine izin vermek bile onları daha yardımsever ve düşünceli insanlar haline getirebilir.

Küçük Çocukların Eğitimini Yalnızca “Gerçek” Öğrenmenin Öncüsü Olarak Görmeyin

Beyin Gelişimi – Çocukların beyinleri, bu kritik aşamada benzersiz bir şekilde bilgiyi özümseyebilir. Zekâ, öğrenme yeteneği olarak tanımlanırsa, 2 ile 7 yaş arasındaki çocuklar gezegendeki en zeki insanlar olabilir.

Araştırmalar, beyin gelişiminin bu ilk kritik döneminden sonra bazı becerilerin hemen hemen aynı şekilde öğrenilemeyeceğini gösteriyor.

Örneğin, araştırmalar, bu yaş aralığındaki çocukların, ana dil ile aynı düzeyde ikinci bir dile hakim olmalarını sağlayarak, dil gelişim kalıplarını öğrenmeye en uygun olduklarını gösteriyor.

Bununla birlikte, çocuklar 8 yaşına geldiğinde, çocukların dil öğrenme yeterlilikleri azalır ve ikinci dil anadil kadar konuşulmaz. Aynı yaş etkisi, müzikal yeteneklerin ortaya çıkarılmasında da etkendir.

***

Einstein’ın ebeveynlerinin, onu bir Nobel Ödülü’ne götürecek olan alan olan fizik derslerine kaydettirmemiş olması dikkat çekicidir.

Bunun yerine, Einstein’ın babası onu bir mühendis olarak işine dahil etti.

Annesi, müziği sevmesini ve takdir etmesini istediği için onu keman derslerine kaydettirdi.

Her iki etkinlik de genç zihnini bütünsel olarak geliştirmek için çalıştı. Erken çocukluk eğitimini “gerçek” eğitimin habercisi olarak düşünmek cazip geliyor. Ancak bunlar en önemli yıllar olabilir. Yazının fikir kaynağı: https:/www.edutopia.org

Bir Cevap YazınCevabı iptal et