Apolitik Öğretmen Olmak – Demokratik ve Güvenli Sınıf Ortamı İçin 4 İpucu

Apolitik Öğretmen Olmak – “Güvenli okul” kavramının içini dolduran uygulamalardan biri “güvenli sınıf”tır.

Güvenli okul, dış kapıda iki güvenlikçinin bulunduğu, sorgusuz sualsiz kimsenin geçemeyeceği, çevresi kalın ve yüksek duvarlarla çevrili okul değildir.

Güvenli okul ve güvenli sınıf ortamı şudur; öğrenci herhangi bir şekilde fikrinden, fikrini açıkça söylemekten, düşüncesini paylaşmaktan dolayı, ne öğretmenlerinden ne de öğrenci arkadaşlarından, ne de yönetimden, bunların her hangi birinden olumsuz bir tepki ve davranış görmemesidir.

Demokratik Sınıfta Kuralları Kim Koyar

 

Güvenli Sınıf Ortamı Oluşturmaktan Öğretmen Sorumludur.

Güvenli sınıf ortamına müspet anlamda etki eden ilk önemli figür öğretmendir.

Türkiye gibi siyasi zemini çok hareketli ve değişken olan ülkemizde lise ve üniversite düzeyinde tartışmalara açık politik yapı, öğrencilerin sinmesine, fikrini açıkça ve korkmadan söylemesine engel olabilmektedir.

Lise düzeyinde öğretmenlerin politik davranması büyük hata olur. Öğretmen sınıfta tarafsız ve apolitik kalmalıdır. Çünkü, etki-tepki açısından lise yılları, bir fikre sahip olma ve onun için mücadele etme yıllarıdır.

Öğretmenin sınıfta politik olarak tarafsız kalması demek, öğrencilerin kendi inançlarını tartışmaları ve keşfetmeleri için özgür bir alan açması demektir.

Türkiye’de 1980 öncesinde ortaokul sıralarına kadar inen siyasi tartışmalar, gençler arasında bir zaman sonra silahlı eylemlere ve anarşiye dönüşmüştü.

Ancak bu sonuçta siyasi tarafgirliklere sahip öğretmenlerin etkisi çok büyüktü.

Öğretmenler farklı dernekler adıyla kendi ideolojilerini okullara sokmaya çalıştılar.

Evet, ideolojik olarak bir düşünceye sahip, politik bir gençlik yetişti; ancak bu gençlerin çoğu, 40 yaşından sonra, kendi ideolojisi dışında herhangi bir niteliğe sahip olmadığını gördüklerinde büyük hayal kırıklıkları yaşadılar.

Niteliksizlik gelir kapılarında iş yaptırmayınca, bir zamanların dava adamlarından illegal yollara tevessül edenler oldu ve hala siyasi etkenlerle bu yol denenmeye devam ediyor.

Türkiye’de siyasi akımlar ve ideolojilerin eğitime çöreklenmesindeki en büyük olumsuz örnek devletin eğitime dayattığı resmi ideolojidir. Her ideoloji –determinizm gereği- kendi zayıf karşıtlarını doğurarak, onlarla çatışarak daha da güçleniyor.

Bunun çözümü; sınıflarda ve okulda, öğretmen ve okul yönetimlerinin “demokratik anlayışı” kurumlarında oturtmaları gerekmektedir.

Bu da öğretmenlerin ve okul yönetimlerinin apolitik olmasıyla gerçekleşebilir.

Demokratik eğitim konusuna bir başka yazıda temas edeceğiz.

Öğretmenler Sınıfta Nasıl Apolitik Olabilirler?

Bazı dersler doğası ve içeriği gereği siyasi tartışmalara açıktır. Tarih; Osmanlı ve İslam tarihi, Cumhuriyet tarihi, yakın siyasi tarih, Coğrafya, Vatandaşlık bilgisi, sosyal bilimler, Edebiyat (fikri boyutu) Sanat, Sosyoloji, Felsefe, vb. Bu derslerde bazen fikir düzeyinde de olsa dönemin siyasi figürleriyle ilgili konuşmak gerekebilir. Dönemin siyasi olaylarıyla ilgili yorum gerekebilir.

Böyle bir durumla karşılaşılması hainde apolitik bir davranış sergileyebilmeniz için şunları yapabilirsiniz:

1-) Konunun tartışmalı ve şaibeli olması durumunda niyetinizi okul yönetimine iletin. 

Siyasi bir olay veya konu hakkında yapabileceğiniz herhangi bir konu hakkında yöneticilerle iletişim kurun ve hatta ailelere de (whatsapp gruplarında) haber verin.

2-) Sosyal Medya Hesaplarınızı Siyaset Üstü Tutun

Sahip olabileceğiniz tüm sosyal medya hesaplarınızı depolitize edin. Ben mesela, bir veli olarak çocuğumun öğretmeninin sosyal medya hesaplarından hangi tür bir fikre, inanca, ideolojiye sahip olduğunu anlayabiliyorum. Bu bende –mesela- önyargı oluşturuyor; sizde neden oluşturmasın?

Tüm siyasi veya siyasi mesajları evde bırakın. Siyasi bir grubu veya mesajı temsil eden özel figürler, göstergeler, şekiller kullanmayın

Siyasi partiler veya konularla ilgili medya mesajlarını sınıfınızdan veya aracınızdan kaldırın.

Esasen, işte veya sınıfta siyasi çatışma çıkarabilecek açık mesajlardan kaçınmaya çalışın.

3-) Fikirlerinizi Gerçeklerle Besleyin 

Tartışmalı ve geçici siyasi konuları asla kendi kişisel siyasi görüşlerinizi öğrencilerle veya okuldaki meslektaşlarınızla tartışmayın, hatta paylaşmayın.

Onlarla, kabul görmüş evrensel değerleri paylaşabilirsiniz.

Kendi alanınızla ilgili mesleki gelişime fayda sağlayacak bilgileri paylaşın.

Eğer illa konuşmanız gerektiğine karar verirseniz, meslektaşlarınızla veya okul idarecileriyle özelden konuşarak düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. Bunda bile karşınızdaki kişinin sizin hakkınızda ileri geri konuşmayacağından emin olun.

Referanslarınızı kabul görmüş bilimsel dergilerden, www.yeniegitimdergisi.com gibi meslek gelişimine güç veren sitelerden verin.

4-) Konuşun ve Konuşturun

Dersinizin konusu gereği, sınıfta siyasi bir konuya ilişkin bir soru geldiğinde kendi fikrinizi söylemek yerine sınıfı konuşturun.

Hatta konu uygunsa sınıfı gruplara ayırıp müzakere yaptırabilirsiniz. Öğrencileri uygun kaynaklara yönlendirerek destek sağlayın.

Öğrenciler, özellikle lise çağında- siyaset ve siyasi olaylar hakkında düşünürler, sorgularlar ve konuşmak isterler.

Onların meraklarını öldürmek doğru değildir.

Yarının siyasi liderleri bu gençlerden çıkacaktır.

Bizi yönetecekler, öğretmenler olarak bizim eserimiz olacaktır.

Öğrencilerin sorularını bir grup araştırma etkinliği oluşturmak için kullanmalarını sağlayın ve öğrencilerin kendi yanıtlarını bulmaları için saygın kaynakları aramalarını sağlayın.

Örneğin, yaklaşan bir seçim varsa, öğrencilerin adaylar, partiler ve/veya önemli konular hakkındaki sorularını soracaklarını tahmin edebilirsiniz. Böyle durumda onlara sorularını bir kağıda yazarak vermelerini isteyin ve onunla sınıf önünde değil, özel olarak konuşun.

Siyasi eğilimlerimiz ne olursa olsun hepimiz insanız ve öğrencilerin çeşitli siyasi inançlara sahip, farklı yetişkinleri görmesi, duyması ve onlarla konuşması önemlidir.

Sonuç olarak, apolitik bir öğretmen olmak, sürekli kontrollü olmayı ara sıra yanlış adımlar atmayı gerektirse de, sonucun, gerçeklere ve insanlığa fikir ve kutuplaşmanın üzerinde değer verildiği, tüm geçmişe ve tüm inançlara sahip öğrenciler için hayata başlama noktasının güvenli bir sınıf ve güvenli bir okul olduğunu görmesini sağlamalıyız.

Yazar: Bestami Çiftçi / Eğitimci-Sosyolog/ http://www.yeniegitimdergisi.com

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et